Jan 1, 0001  

title: Işık Atlası link: http://orhanbalci.net/tr/?p=18 author: Orhan Balci description: post_id: 18 created: 2007/11/17 15:32:12 created_gmt: 2007/11/17 13:32:12 comment_status: open post_name: isik-atlasi status: publish post_type: post

Işık Atlası

Yazmanın da zamanı vardır elbet. Her istediğinizi, hatta her hissettiğinizi her an yazamazsınız. Özel zamanlar vardır. Tüylerinizin diken diken olduğu, gönlünüzün çağladığı, içinizden gelircesine yazmak istediğiniz anlar. Kah kaleminiz olmaz, kah kağıdınız. Kimi zaman da “Yazsam ne olacak ki?” düşüncesi kıskacında çevirir hayallerinizi. Öylesine kalıveririsiniz mana deryalarında. Dalarsınız da düşüncelere, kıvranırsınız yazamamanın verdiği sancıyla. Otobüs yolculukları bu duyguyu en yoğun yaşadığım zaman dilimleridir. Sokak lambaları ise isteyip de yazamadıklarımdan… Geçerken gecenin zifiri karanlığında yabancı diyarlardan birbir gözüme takılır şehrin ışıkları. Işıklar diyordum. Şehrin ışıkları… Ateş böcekleri, yıldızlar, parıltılar… Lale Devri hatırıma geliyor. Hani şu üzerlerine mum kondurulan kaplumbağaların lale tarlalarında gezinmesi… Oradan Edison’a uzanıyorum. Manzarayı görse mest olurdu diyorum içimden. Aynı insanoğlu misali ışıklar da benzemiyor birbirlerine. Kimi sarı, kimi beyaz, kimi mavimtrak. Aydınlığın mızrakları misali saplanıyor gecenin siyah, kadife örtüsüne. Sevgilinin yüzünden süzülen gözyaşı incileri misali…

Comments

Mevlütttt: takipteyim orhan baba :) cok güzel bir yazı olmuş ellerine sağlık…

Orhan BALCI: Eyvallah kardeşim. Sağolasın.

Elif ÇALIK: bilirim o yazmak isteyip de yazamamanın sancısını.hani içerde bir yerde kıpırdanır durur da söze dökülmeye nazlanır duygular var ya, başıma ne geldiyse onlardan geldi.demek ki yazmak benim marifetim değil dedim.“eğer herkes yazabileydi, gerçekten ‘yazanların’ değeri olur muydu?” diye bir de teselli uydurdum, tam oldu :) siz yazabiliyorsunuz.ne güzel :) tebrik ediyorum.