Jan 1, 0001  

title: Güneş İstanbul’da Tutuldu - Eclipsİst 2007 - link: http://orhanbalci.net/tr/?p=10 author: Orhan Balci description: post_id: 10 created: 2007/06/10 11:26:50 created_gmt: 2007/06/10 09:26:50 comment_status: open post_name: gunes-istanbulda-tutuldu-eclipsist-2007 status: publish post_type: post

Güneş İstanbul’da Tutuldu - Eclipsİst 2007 -

Geçtiğimiz ay İstanbul Teknik Üniversite’si Türkiye’de açık kaynak kodlu yazılım dünyasının sesini duyurmak adına Eclipse konferansına ev sahipliği yaptı. Açık kaynak kodlu yazılımlara ilginin yüksek olduğu ülkemizde konferans heyecan uyandırdı. İlk defa düzenlenmesine rağmen, ufak tefek eksiklikler haricinde, organizasyon hedefine ulaştı. Hem Eclipse kullanıcılarına hem de geliştiricilere hitab etmeye çalışan bir program hazırlanmaya çalışıldı. İki güne yayılan programın ilk gününde yeni Eclipse teknolojilerini tanıtan sunumlar ağar basarken ikinci günde ise daha çok uygulamaya yönelik workshoplar programa hakimdi. Programa genel olarak bakıldığında web teknolojileri ve mobil uygulama geliştirmede Eclipse’in yerinin vurgulandığı söylenebilir. Organizasyonda dikkat edilmesi gereken nokta zirvenin Eclipse odaklı olsa da bundan daha geniş bir misyon üstlenerek açık kaynak kodlu yazılım dünyasının kapılarını yerli geliştiricilere ve iş dünyasına açmayı amaçladığıydı. Program, açılış konuşmasından sonra Eclipse Foundation genel müdürü Mike Milinkovich’in Eclipse çatısı altında açık kaynak kodlu yazılım geliştirme sürecini ve süreç sonunda ortaya çıkan ürünlerin iş dünyasına olan katkılarını anlatan sunumuyla devam etti. Zirvenin özeti niteliğindeki bu sunumda Milinkovich Eclipse platformunun başarısındaki dört faktörü: muhteşem teknoloji,dünya çapında kabul, paylaşım mimarisi ve fanatik kullanıcı kitlesi olarak özetledi. Konuşmanın ilk bölümünde Eclipse’in teknik özellikleri ve bilhassa esnek yapısı üzerinde duruldu. Küçük çekirdek etrafında toplanan eklenti mimarisinin esneklikteki payı, Eclipse’in sadece geliştirme ortamı olmadığı aynı zamanda kendi geliştireceğiniz yazılımlar için güzel bir altyapı teşkil ettiği de ilk bölümde vurgulandı. İkinci kısımda ise dünya çapında şirketlerin topluluğa katkılarından ve bu şirketlerin çokluğundan bahsedildi. Oluşan bilgi akımını rakamlarla resmetmeye çalışan konuşmacı yazılımcıların Java yazılım geliştirme ortamı tercihlerindeki Eclipse yönündeki kaymayı 2005 yılında yapılan bir araştırmayla destekledi. Üçüncü faktörün yani paylaşım mimarisinin anlatıldığı kısımda proje yönetimi konusunda dikkate şayan stratejiler açıklandı. Büyüyen topluluğun yönetim şemasından ziyade yönetimin proje altyapısını oldukça açık yaparak topluluğa katılımı maksimum düzeye çekmeyi amaçladığının altı çizildi. Yeni fikirler aracılığıyla topluluğun projeyi yönlendirmesi ve yeni eklentilere birinci sınıf muamelesi yapılması Eclipse’in dinamik yüzünü ortaya serdi. Modüler ve genişleyebilen mimari, projelerin birbirinden bağımsız kalması ve her katılımcının aynı kurallara riayet etmesiyle desteklenirken açık kaynak kodlu yazılım geliştirme yöntemlerini kullanarak sık sürümler oluşturulması topluluğu bir arada tutmanın anahtarları olarak öne sürüldü. Açık kaynaklı yazılımların en büyük sıkıntısı olan kalite problemini süreklilik ve istikrarla çözümlemeye çalışan topluluğun “tahmin edilebilir kaliteyi” kritik başarı faktörleri arasına çoktan aldığına değinildi. En ilginç slayt ise şirketlerin açık kaynak kodlu yazılımlar karşısındaki takındıkları tavrın belirli bir yol izlediğinin anlatıldığı slayttı. Şirketlerin ürün skalasına karşılık iddialılık grafiğindeki bulunduğu bölge açık kaynak dünyasındaki konumunu göstermekteydi. Bu grafikte en altta hiçbir açık kaynak kodlu ürünü kullanılmadığı “inkar” safhası varken en üst basamakta ise açık kaynak kodlu yazılım dünyasını kendi amaçları doğrultusunda yönlendirerek proaktif değer üretiminde zirvede yer alan “agresiflik” safhası vardı. Aslında sunumun bu noktası Türkiye’deki şirketler göz önünde bulundurarak analiz edildiğinde Türkiye’nin bilişim teknolojisi üretmekteki yeri açık ve net ortaya çıkmakta. Elbette konferans Mike Milinkovich’in sunumundan ibaret değildi. Henüz sürümü dahi kullanıma sunulmamış olan Eclipse Rich Ajax Platform teknolojisi masaüstü uygulamalarımızı webe taşımaya niyetli gözüküyor. Her ne kadar sunumu yapan Jochen Krause salondakileri uyuttuysa da Web 2.0’la birlikte web uygulamalarını bir hayli hareketlendiren AJAX teknolojisinin de yardımıyla RAP Google GWT’ye(Google Web Toolkit) önemli bir rakip olarak karşımıza çıkacağa benzer. Bunun dışında Türkiye’den de Eclipse projesine teknik girdi sağlayanların olduğunu öğrenmiş olduk. Sadece teknik girdi sağlamayıp Eclipse’in büyük projelerinden Web Tools Platform’un başında bir Türk’ün, Naci Dai, olduğunu görmek de gurur vericiydi. Web Tools Platformunun yeni özelliklerini demolarla gösterdiği sunumunda Naci Dai, Eclipse projesine Türkiye’den daha fazla katılım beklediklerini açıkladı. Eclipse’in önümüzdeki aylarda kullanıma sunulacak son sürümü Eclipse Europa’nın yeni eklentilerinin anlatılmasıyla devam eden program, Eclipse RCP(Rich Client Platform) üzerine geliştirilen yazılımların tanıtım sunumlarıyla sonlandı. Yurt dışındaki benzerlerine oranla konuşmacı ve konu sıkıntısı çekilmesi organizasyonun ilk defa yapılıyor olmasına bağlanabilirdi. Çok sayıda katılımcı olmasına rağmen konuşmacılara çok fazla soru yöneltilmedi. Burada dil faktörünün öne çıktığını belirtmeme gerek yok zannedersem. Her ne kadar açık kaynak kodlu yazılım dünyasını internetten takip ediyor olsak da Eclipse ve benzeri zirve,konferans,teknik workshoplar bilginin en üst seviyede paylaşıldığı dolayısıyla yeni fikirlerin ortaya çıktığı ortamlar oluşturmakta. Ülkemizin de bu bilgi akışının dışında kalmaması adına EclipsIST çok güzel bir örnek teşkil etti. Her ne kadar Eclipse topluluğu çok büyük bir topluluk olsa da açık kaynak kodlu yazılım ekosistemi devasa boyutlara ulaşmış vaziyette. Demem o ki sadece Eclipse zirvesi yeterli değil aksine başlangıç olmalı. Netbeans günlerine ev sahipliği yapılmalı, Java şenlikleri düzenlenmeli, geliştiriciler en yeni teknolojilerle buluşturulmalı vs. Burada en büyük görev üniversitelerimize düşmekte. Son olarak yazılımcılarımızın açık kaynak dünyasına olan susuzluklarını bir nebze de olsa gideren İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ve Naci Dai’ye teşekkürlerimi sunarak tez elden bu tip organizasyonların arttırılmasını bir yazılımcı olarak arzu ediyorum. NOT: Bu yazı Gelişim Platformu Bizce dergisinin Haziran 2007 sayısında yayınlanmıştır. Üyelerinin profesyonel gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen bir sivil toplum kuruluşu olan Gelişim Platformu Derneği; Liderlik, Verimlilik, Birliktelik ve sorumluluk değerleri çerçevesinde, üyelerinin günümüzün ve geleceğin iş dünyasındaki başarılarına destek olmayı amaçlamaktadır.